05415006199 Arabacıalanı mahallesi, Papatya sok.Tan İş Merkezi (File market üstü) No:1 / 112 Serdivan, Sakarya destek@aysegulnamdar.com

Neden Psikolojik Desteğe ihtiyaç duyarız ?

Hayatı anlamlı kılan şey  ‘’kalpteki iyileşme gücünü ortaya çıkartmak’’dır .  İçimizdeki cevheri fark etmek iyileşmeye ve değişime atacağımız  ilk adımdır. Kişiler yaşamlarının bazı dönemlerinde yalnız başlarına atlatmakta zorlandığı durumlarla karşı karşıya kalırlar. Bu dönemlerde aile ve yakın çevrelerinin desteği de  yeterli olmaz. Böyle zamanlarda kişi farklı bir ihtiyacının olduğunu fark ederek bir uzmana başvurmalıdır. Başarılı bir terapinin anahtarı değişime hazır olmaktır. Sizde bu değişime hazırsanız kendiniz için bir adım atmalısınız.

Öfke Kontrolü

Ergenlik dönemi, çocukluktan erişkinliğe geçişin yaşandığı çok önemli bir dönemdir. Bu dönem, duygulardaki çeşitlilik ve iniş çıkışlarla da bilinir. Ergenlik döneminde yaşanan duyguların tanınması, davranışların kontrol edilmesi kısacası bu dönemin sağlıklı geçirilmesi, kişinin sonraki yaşamında toplumdaki yerinin belirlemesinde, yetişkinler arasında yerini ve konumunu alabilmesinde önemli bir yere sahiptir.

Bu dönemde yaşanabilen önemli duygulardan biri de öfkedir. Öfke duygusu üzüntü, sevgi, mutluluk,  korku gibi temel duygulardan biridir. Öfkenin birçok tanımı yapılmıştır. Öfke; sosyal yaşamda incinme, kötü muamele görme ve haksızlığa uğrama gibi dış olaylardan ve bireyin iç dünyasında yaşadığı çelişki ve çatışmalardan kaynaklanan, hoş olmayan ve rahatsızlık veren, belli bir sıklığı, yoğunluğu, süresi, ifade ediliş tarzı ve tolerans eşiği olan bir duygu durumudur. Öfke; doyurulmamış isteklere, istenmeyen sonuçlara ve karşılanmayan beklentilere verilen son derece doğal, evrensel ve insani bir duygusal tepkidir.

Öfke duygusu yaşayan bireylerin gösterdiği davranışsal ipuçları vardır. Kas gerginliğinin artması, kaşların çatılması, yüzün kızarması, terleme, üşüme, uyuşma, boğulma hissi, ağzın kuruması, ses tonunun yükselmesi, vb. öfkenin fizyolojik belirtileri arasında sayılmaktadır. Ayrıca ateşlenme hissi, kalp atışlarının hızlanması, ellerin yumruk yapılması, dişlerin sıkılması, bazı kelimelerin vurgulanması, hakaret etme, sözlerle taş atma gibi belirtiler de görülebilmektedir.

Öfkenin tüm olumsuz sonuçlarına karşın kişiyi uyarıcı, koruyucu ve harekete geçirici işlevi de vardır. Kişi tarafından kabul edilen, anlaşılan, ifade edilmeye çalışılan bir öfke duygusu etkin, işe yarayan, üretken bir durumdur. Oysa kontrol edilemeyen, inkâr ya da bastırma ile yok sayılan bu tür duygular, kişinin hem kendisi hem de çevresi için zararlı olma potansiyeli taşımaktadır. Öfke uygun ifade edildiğinde, son derece sağlıklı ve doğal bir duygudur. Ancak kontrolden çıkıp da yıkıcı hale dönüştüğünde okul ve iş hayatında, kişisel ilişkilerde ve genel yaşam kalitesinde sorunlara yol açabilmektedir. Öfkenin sonucunda kişisel işlevlerde bir bozulma oluyor, öfke uzun, yoğun ve aşırı yaşanıyorsa, uygunsuz bir şekilde ifade ediliyorsa problem oluşturabilmektedir.

Yapılan araştırmalar öfke duygusunun tam olarak tanınmasının, öfke ile sağlıklı bir şekilde başa çıkılmasının önemli olduğunu, aksi takdirde bireyin hem kendinin hem de çevresinin bu durumdan olumsuz etkileneceğini ortaya koymaktadır. Kalp, damar ve hipertansiyon hastalarında öfke düzeyinin sağlıklı bireylere göre daha yüksek olduğu saptanmıştır. Öfkenin intihar davranışında tanısal bir işaret olduğu, yeme bozukluğunun tedavisini etkilediği ve somatizasyon geliştirmede etkili olduğu kanıtlanmıştır. Yapılan araştırmalarda öfke düzeyi ile madde bağımlılığı, dissosiyatif bozukluk ve irrassyonel düşünceler arasında anlamlı ilişki bulunmuştur.

Oyun Terapisi Nedir?

Çocuklar yetişkinlerden farklı olarak kendilerini oyun yoluyla ifade ederler. Onların dünyasına girip onlarla iletişim kurmanın en sağlıklı yolu oyun oynamaktır. Oyun terapisi , oyun odası içerisinde çocuğa tercih ettiği oyun ve aktiviteyi sunarak , isteklerini, korkularını , çatışmalarını ortaya koymasını sağlayan özel bir çalışma yöntemidir.

– Bir çocuğu bir saatlik sohbettense , bir saatlik oyunla daha iyi tanırız.

-Diğer insanlala kurduğun ilişkinin dinamiğini belirleyen en temel şey kendinle kurduğun ilişkidir.